19 Kasım 2013 Salı

AYRILIK

Çok değil hoşgeldin yazısı yazdıktan bir süre sonra terkedildim. 

Acımasızca, umarsızca, en beklemediğim anda. 
Her şey yolundayken olunca bu tarz olaylar insan gerçekten hayret ediyor. 
Evet benim sevgilim fazla düşünen biriydi, evet her şeyi gereksiz yere kafasına takan ve uzun uzun kuran biriydi. Ama bunlar beni bırakması için yeterli ve geçerli sebepler değildi. 
Ben onu seviyordum ve onun da beni sevdiğinden adım gibi emindim. 
Bu sevgi benimle yürüyecek kadar yeterli değilmiş demek ki. Yalnızlığını benden daha çok seviyormuş. 

Cihangir'de buluştuk ayrılık için. 
Uzun uzun anlattı derdini. 
"Bir ilişki istemediğimi farkettim, tekrar romeoya girmek istiyorum, kimsenin hayatına dahil olmadan, kimseyi hayatıma sokmadan seks yapmak istiyorum, sorumluluk alamıyormuşum bunu anladım, yalnızlığı yalnız olmayı çok seviyorum"
Ardı ardına sıraladı böyle kendine haklı gelen sebeplerini. Sen de konuş dedi sonra. 
Bitmesin, gitme dedim. 
Ne düşündü bunu söylerken bilmiyorum ama içim öyle bir yandı ki, daha önce böyle bir acıyı hatırlamıyor ruhum. 
"Bunlar konusulduktan, bir taraf istemedikten sonra nereye kadar devam edebilir ki?" 
Netti, kararlıydı, eve yalnız dönmek için gelmişti. 
Sustum, uzun süre sustum, üşüdüm. Saçmalamaya başladı zaten o da. Sonra ellerini özlicem dedim alakasız bir biçimde. 

Taksim Meydanı'na geçip de sıra vedalaşmaya geldiğinde, elini uzattı. Son kez tutacaktım o çok sevdiğim elleri. Hiç bırakmak istemiyordum. Tutup tutmamak arasında kaldım ama çoktan sıcaklığını hissetmiştim. 
Kendine iyi bak dedi. Söz vermiyorum dedim.
Gözünden bir damla yaş süzüldü sonra. 
Ağladım bende, böğürerek ağladım. Görüşürüz dedim arkamı dönüp gittim. Hızlı yürüdüm. Arkamdan geliyor sandım. Arkamdan gelsin ve gitme desin beni ilk günlerdeki gibi öpsün istedim. 
Gelmedi. Gelmeyecekti. Artık yoktu. 
Ne takıntıları, ne elleri, ne gülüşü, ne güzel vücudu, ne gece sarılmaları artık yoktu. 
Ben eve yalnız döndüm. 





Bütün gece düşündüm. 
Bir başkasını nasıl öpecek, hiç mi aklına gelmeyeceğim, nasıl olur da beraber kurdugumuz o evin her köşesinde beni hatırlamaz. Ben olsam asla unutmazdım. 
Ona aldığım kupalarda seks yaptığı çocuklara kahve içirecek mi? 
Başkasına sarılacak mı......................

Elbette ki hepsini yapacak, bunları zamanla düşünmeyi bırakıcam. 
Zamanla aklımdan çıkacak. Kalbim yeniden atacak bir başkasına. 
Ama ben ilk kez bu kadar sevildiğimi hissettim, ilk kez özel olduğumu hissettim. Ben çok sevdim. 
Hep bir eksik devam ediyoruz hayata. Her giden bir şeyler götürüyor bizden. Yaralar kalıyor, kabuk tutuyor. Geçmiyor, izi kalıyor. 


NOT: MUTLU ZAMANLAR GEÇİRİRKEN ÇOK GÜZEL YAZILAR YAZMIŞTIM AMA YAYINLAMAYA GEREK YOK. KEYİFLİ OKUMALAR.

2 yorum:

  1. Üzüldüm senin adına kimbilir ne umutlarla başladınız ilişkinize. Elbette üzülüp gözyaşı dökeceksin emek harcamışsın, değer vermişsin bir kere. Seninde dediğin gibi zaman herşeyin ilacıdır.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim yorumun için:) Dediğin gibi diyecek pek bir şey önümüze bakmaktan baska care de yok.

    YanıtlaSil