6 Haziran 2014 Cuma

HAYAL2

"Lunaparka gelmeyeli ne kadar zaman oldu hatırlamıyorum bile, en son kardeşim ve annemle sanırım lisedeyken geldim lunaparka. Tabi o günden bu güne değişen sadece fiyatlar olmuş onun dışında her şey aynı. Neredeyse çalan müzikler bile. Biz binince güzel şarkı çalsın diye niyet ederdik kardeşimle oyuncaklara binerken, çalardı da, iyi çocuklardık biz.

Sevgilimle dönmedolaba bindik ve tam biz en tepedeyken durdu. Ayaklarım karıncalandı benim çünkü yükseklik korkum var. Televizyonda bile yüksekten atlayan uçan kaçan birini görsem elim ayağım uyuşur. Korkuyorum şuan ama onun elini tutmak bana iyi hissettiriyor. Küçük bir öpücük konduruyorum yanağına sonra, dudağımdan öperek karşılık veriyor. Ne yapsam iki katı bana geri dönüyor, seviyorum diyince neden diyorlar, sevmenin nedeni mi olur, karşılık vermese de severim. İnsan içine, yükseklerden yere döndüğümüzde elimi bırakıyor, öpüşmeyi de kesiyor. Çünkü insanlar bizi anlamıyor, kimseyi bön bön baktırmaya laf attırmaya gerek yok zaten.




Gondolda çekinmiyorum ama, bir yandan evi yanan kadınlar gibi çığlık atıyorum bir yandan da elini sıkı sıkı tutuyorum, bir ara bırakacak gibi oluyor elini ama yeniden sıkı sıkı kavrıyorum. İyi misin diyor, eveeeet diye bağırıyorum. Gondoldan bile korkuyorum. Kimse benimle lunaparka gelmek istemez aslında, ama o benimle her şeyi yapmak istiyor, gondol da güzel, onunla daha da güzel.

Eve gitme vakti yaklaşırken dondurma yiyoruz ve muhabbet ediyoruz. İş yerindeki sarışın kadını anlatıp duruyor, ilgilenmediğim konular hakkında ne tepki verdiğimi az çok biliyorsunuz. İlgileniyormuş gibi göründüm, çok geçmeden konuyu değiştirdi zaten. Seni seviyorum dedi. Ben de seni seviyorum dedim. Dondurmamı burnuna sürdüm. Sonra onu yaladım."

Böyle bir şeyi de hiç yaşamadım, ama elbet yaşarım. Hatta umarım her hayal eden yaşar. Her yaşamak isteyen yaşar, her mutlu olmak isteyen olur. Dünya daha güzel bir yer olabilir aslında. İnanıyorum. Olur kız !

2 yorum: