28 Ağustos 2013 Çarşamba

SON ZAMANLARDA

Öyle karmaşığım ki, nereden tutsam elimde kalıyorum. Nereden başlasam, ne anlatsam bilmiyorum, birikmiş hikayelerim var, yaşadıklarım, kırık öykülerim var, harcanmış adamlarım var, kırık kalbim var, susturulmuş bastırılmış hislerim var ama ne anlatsam nerden başlasam bilmiyorum.

Mutsuzum, çok mutsuzum. Ya da mutluyum bilmiyorum. En sevdiğim şarkı çalıyor, aşk yok olmak diyor gülüyorum, oynuyorum. Bitince yine napıcam ben diyorum. Deli miyim neyim ben. Evet evet deliyim ben.

Nisandan beri kimseyle ciddi anlamda flört edemiyorum, şapkalılar bıyıklılar oluyor ama bir türlü flört olmuyor onun adı. Biriyle konuşmaya başlamıştım ve hiç bir şey yokken durup dururken iki hafta sonunda benimle yapamayacağını gelecek görmediğini söyledi.

Hiç sevişmedik, sadece iki kere buluştuk, el ele bile tutuşmadık, öpüşmedik sayılır. Nereden karar verdin lan hödük olmayacağına. Hadi karar verdin bunun için doğru günü seçsene hayvan, erkek oğlu erkek.

Girdiğim sınavını kazanamamışım, dünyam başıma yıkılmış sabah öğrenmişim, annem ameliyat olmuş, sınava giricem diye söylememiş, sabah söylüyor. Bir de öğlen iş görüşmem var ta anasının amında oraya gitmeye çalışıyorum. Çocuk tutmuş bana ben yapamıyorum, yapamam diyor. Ben de düşünüyorum ki "yarın buluşuruz bana destek olur, sarar sarmalar tutarım elini güç bulurum, sarılırım iyi ki varsın derim, gitme hiç derim". Ben derim demesine de dinler mi bilmem.

Gel de depresyona girme hadi, gel de görüşmeden verim bekle, öküz oldum akşam evde ağlarken. Bir tane düzgün bir şey yok. Bir tane bile. Yazayım rahatladım dedim yazdım rahatladım valla.

İçinizi karartıcam affedin, belki hiç tanımadığınız bana dua edeceksiniz içten içe, belki arkadaş sohbetlerinizde adım geçecek, belki hiç biri olmayacak, belki buraya kadar bile okumayacaksınız. Olsun, ben hiç yüz yüze gelmediğim dostlarıma anlatmaktan, anlattıkça rahatlamaktan dolayı mutluyum. Sizi seviyorum.

Bak nasıl başladım, nasıl bitirdim yazıyı, böyle işte. Hayatım da böyle. Boktan.

Öperim, valla bak.